Mustafa Çavdar Meali okuyorsunuz,
Değiştirmek için :
Biz iman edenlerin ilki olduğumuz için umarız ki Rabbimiz günahlarımızı bağışlar.
Musa’ya, kullarımı geceleyin yola çıkar şüphesiz Firavun ve ordusu tarafından takip edileceksiniz, diye bildirdik.
Derken Firavun şehirlere asker toplamak için adamlar gönderip onlara:
– Bunlar, kuşkusuz sayıca az, basit ve önemsiz bir topluluk.
Fakat bize karşı hınçla dolular.
Ama bizde iyi donanımlı ve tedbirli bir toplumuz.
Böylece biz onları, bağ ve bahçelerinden ve pınarlarından sürüp çıkardık.
Hazinelerinden makam ve mevkilerinden.
Her şey işte böyle oldu. Biz de İsrailoğullarını onların mal ve mülklerine mirasçı yaptık.
Firavun ve askerleri gün doğarken onların peşine düştüler.
Her iki taraf da birbirlerinin görüş alanına girince, Musa’nın arkadaşları: İşte şimdi yakalandık, dediler.
Musa: Hayır, asla! Dedi. Çünkü Rabbim benimledir ve bana çıkış yolu gösterecektir.
İşte o sırada, Musa’ya “Asanı denize vur.” diye vahyettik. Ardından deniz infilak edip ikiye ayrıldı öyle ki her iki yanı sanki büyük bir dağ gibiydi.
Geriden gelenleri oraya yaklaştırdık.
Musa’yı ve beraberindekilerin tümünü kurtardık.
Sonra da, arkalarından gelenleri suda boğduk.
Elbet bunda alınacak bir ders mutlaka vardır, fakat insanların çoğu yine de iman etmediler.
Olsun senin Rabbin yine de sınırsız bir güç sahibi ve sonsuz rahmet kaynağıdır.
Onlara İbrahim’in başından geçenleri de anlat!
Hani O, babasına ve halkına, “Siz neye kulluk ediyorsunuz?” Diye sormuştu.
Onlar da: Putlara kulluk ediyoruz ve onlara saygıyla adanmış kimseler olarak kalacağız, dediler.
– İbrahim; Peki siz onlara dua ile yalvarıp yakardığınızda sizi işitiyorlar mı?
Ya da size herhangi bir yararları veya zararları dokunuyor mu?
–Onlar: Hayır ama “Biz atalarımız böyle yapıyor bulduk.” dediler.
–İbrahim: Peki siz kulluk ettiğiniz şeylerin ne olduğuna hiç düşünüp baktınız mı? Dedi.
Hem sizin hem de önceki atalarınızın.
Bilin ki onlar artık benim düşmanımdır, benim dostum sadece âlemlerin Rabbidir.
Ki O’dur beni yaratan ve O’dur bana doğru yolu gösterecek olan.
Ki O’dur beni yedirip içiren.
Ve hastalandığımda bana şifa verecek olan.
Ve O’dur beni öldürecek olan, sonra yeniden beni diriltecek olan.
Ve O’dur hesapların görüleceği günde günahlarımı bağışlamasını ümit ettiğim.
Rabbim bana doğru karar verme yeteneği bahşet ve beni iyiler arasına kat!
Ve beni, gelecek nesillerin içinde doğruluk timsali örnek olarak anılacak birisi yap!
Beni nimetlerle dolu cennetlerin varislerinden kıl!
Babamı da bağışla, çünkü o, senin doğru yolunda olanlardan değil.
Ve beni herkesin diriltilip hesap vereceği o gün rezil rüsva etme!
Zira o gün, ne malın mülkün bir yararı olur ne de evladın.
Ancak her türlü pislikten arınmış bir kalple Allah’a gelmiş olan müstesna!
Zira o gün cennet, kötülük ve isyandan korunanlar için yaklaştırılacak.
Cehennem de azgınların karşısına çıkarılacak.
Ve onlara şöyle denilecek: “Söyleyin bakalım kulluk ettikleriniz neredeler?
Hani şu Allah ile aranıza koyduklarınız? Şimdi onlar size yardım edebilecekler mi ya da kendilerini kurtarabilecekler mi?”
Ardından Allah ile aralarına koyup kulluk ettikleri ve saptırdıkları azgınlar tepetaklak cehenneme atılacaklar.
Hem de İblis ve onun tüm ordusuyla beraber.
Onlar orada, birbirlerini suçlayarak, şöyle derler.
–Hayret vallahi biz apaçık bir sapkınlık içindeymişiz ki.
O zaman sizi âlemlerin Rabbiyle bir tutmuşuz.
Aslında bizi saptıran şu günahkâr (önderlerimizdi).
Şimdi, artık ne bir şefaatçimiz var.
Mustafa Çavdar Meali okuyorsunuz,
Değiştirmek için :